M?rebbiye

H?seyin Rahmi G?rpınar

3.4 из 5, отдано 23 голосов

"R?zg?r ?ıkınca denizin dalgalanacağı, tan a?ınca g?neş doğacağı nasıl basit bir tabiat işi ise Şemi ile Sadri’nin g?zlerinin karası tamamıyla kayboluncaya kadar s?zg?n bakışlar ile bakmalarından m?rebbiye bu iki gen? tarafından kendine muhabbet ilan edileceğini işte ?yle anlamıştı. Hatta yalnız anlamakla da kalmayıp g?zelliğinin ışığı etrafında dolaşan bu iki aşk pervanesini birbirine ?arptırmadan idare edebilmek i?in ustaca bir de plan hazırlamıştı." "Anjel’in planı pek derindi. O kadar ki bazen en usta bir avcının bile ava ?evirdiği t?fekle kendi kendini vurması gibi, kız da kendisi i?in yanıp tutuşanların ayakları dibine kazdığı, ?zeri her biri aşkın g?z aldatıcı renklerini g?steren ?i?eklerle ?rt?l? sevda ?ukuruna kazara kendisinin tekerlenmesinden korkuyordu. M?rebbiye g?nl?nde şimdilik ne Şemi ne de Sadri i?in bir sevgi istidadı g?r?yor, ikisini de sevmiyordu. Fakat sevmekten kendini alıkoyduğu kadar kendini sevdirmeye uğraşmak gibi g?n?l ateşbazlığının pek de tehlikesiz bir şey olmadığını ?ocuklara okuttuğu gramer kaidelerinden daha a?ık surette biliyordu. Anjel’in sevda teorisi, bu işteki maksadı bambaşka idi. Kız, m?rebbiyelikten ne kazanabilecek? Ayda d?rt beş lira. Bu kadarcık parayı kalbinde beslediği emellerin ger?ekleşmesi i?in hi? yeter bulmuyordu. Evlerinde m?rebbiyeliğe ?ağrıldığı aile pek zengindi. O hizmetten alacağı parayı iki katına, ?? katına, belki de d?rt katına ?ıkarmak i?in yalnız ?ocuklara gramer ve lisan okutmak değil, evdeki gen? beylere aşkın en ince noktalarından dersler vermek lazım geleceğini, b?ylece kendine m?him bir irat yolu a?abileceğini d?ş?nm?şt?." Edebiyatımızda doğalcılığın ve ger?ek?iliğin en ?nemli kilometre taşlarından biri olan H?seyin Rahmi G?rpınar, sanatı, halkı y?celtmek i?in bir ara? olarak g?rm?ş bu nedenle ?zerine gitmediği, eleştirip alay etmediği hi?bir toplumsal kurum bırakmamış, sanat yaşamı boyunca hep aklın ve mantığın yanında olmuş, eserleriyle toplumun ?ağdaşlaşması yolunda yobazlığa, gericiliğe, bağnazlığa, s?m?r?c?l?ğe karşı savaşmıştır; bunu yaparken mizah ?gesini ustaca kullanmış, İstanbul’un kenar semtlerinde, mezarlıklarında, ?ingene mahallelerinde, k?şklerinde, Şirket-i Hayriye vapurlarında, gazinolarında, sayfiyelerinde dolaşmış, okurlarını da dolaştırmıştır. Eserlerinde yapmacıksız bir yerlilik vardır; konak hanımefendisinden g?ndelik?iye, mirasyedilerden i? g?veyilere, dilencilerden dadılara, kalfalara, ?ingenelerden Rumlara, Ermenilere, Yahudilere kadar kimi ve neyi konu almışsa onu yerli renkleriyle betimlemesini bilmiştir.

Скачать Читать онлайн